30 Ocak 2012 Pazartesi

BİR FOTOĞRAF KARESİNDE ZENGİNLİK !

   

       Hani derler ya, “Bugün bir hüzün var üstümde” diye, hani sebepsiz yere dalıp gitmeler, zamansız hassasiyetler...İşte böyle bir durum, dün akşam çocukluk resimlerime bakarken geldi, ruh halimin en güzel köşesine oturdu birdenbire.


   O zamanların İzmir fuarında çekilmiş siyah-beyaz fotoğrafları elimde, dalmış gitmişim ta eskilere... Hatırlıyorum, tuttururdum babama çıkarken mutlaka ucan balon alması için. O da beni kırmaz basmahane kapısından çıkarken, üzeri boya kokulu uçan balonlardan benim seçtiğim  en tepedekini alıp bileğime bağlardı.      

   Çocukların bileğine bağlanırdı o zamanlar, dar bütçeyle alınan bütün çocukluk sevinçleri !  

   Nasıl sevinerek yürürdüm bileğimde balonum eve kadar... Tüm yorgunluğumu unutarak  küçücük ayaklarımın sızlamasına aldırmadan. Çok dik bir yokuşu hiç kucak istemeden çıkardım. Bileğime bağlı olmasına rağmen, avuçlarımda ipini sıkı sıkı tutar, kaçmasını hatta bitmesini hiç istemezdim çocukluk sevinçlerimin ve heyecanımın..


     Muhtemelen baktığım resim, balon alınmadan önceki halimdi. Annem demişti, o zamanlar fuarın madenlerle ilgili bir pavyonu varmış, orada ücretsiz çekerlermiş bu fotoğrafları. Nasıl günlük, özentisiz üstüm. Benim üzerimde ince bir etek ve üzerinde bir bluz, ağabeyimde bir şort ve üzerinde çizgili bir triko. Sanırım beş yaşlarındaydım ama fotoğrafların çekildiğini öyle iyi anımsıyorum ki, şimdiki gibi fotoğraf çektirmek olağan bir durum olmadığındandı sanırım,  belleğimde yer etmiş fotoğraf karesi gibi donmuş anılar.
 


   Ama hissettiğim; sadece ürkeklik, eziklik bir de göz bebeklerimdeki. Bakarken birden kendime acıdım daha sonra.Hani doğudaki çocuklara sormuşlar ya; “Zenginlik nedir sizce? “ diye. On yaşında bir kız çocuğu “Her sabah poğaça yemektir”  diye yanıtlamış tüm içtenliğiyle. Aklıma işte bu birkaç satır geldi aniden. İçim titredi. Şimdi sahip olduğum yaşam standardımdan utandım birden.

    Gecenin ilerleyen saatlerinde içim hüzünlü ve gözlerim dolu dolu kapatırken fotoğraf albümünü
    İşte dedim;  hayatı sorgulamak, bir çocuğun bakışlarının arkasındaki gerçeği görmek kadar kısa bir an istiyor.

      Yeter ki, siz bakarken göz kırpma süresini biraz uzun tutun.

Sevgiyle...

2 yorum:

  1. Sevgili kelebeğim, çıkart artık şu hüzün gömleğini üstünden. Unutma, sen beyaz kurt'un sevgilisisin... Öptüm.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Her an her yerde derken ; her an, her ruh durumunda aynı zamanda :))

      Sil